Retina ve Hastalıkları

Retina

Göz bebeğinin içinden bakıldığında gözün arka kısmını kaplayan, ışığa duyarlı hücrelerden oluşan ve görmemizi sağlayan tabakadır. Retina tabakasında sinir hücreleri bulunmaktadır bu hücreler retinanın tüm yüzeyini kaplar. Bu hücreler birleşerek optik sinir dediğimiz göz göz sinirini oluştururlar ve gözün arka kısmından çıkarak beyin ile bağlantı oluşturur. Böylece göz bebeğinden giren ışık ve görüntü retina hücrelerinde ters görüntü oluşturur bu görüntü beyinde( görme merkezinde) yeniden düz görüntüye dönüştürülür.

Retina tabakasında görme merkezi dediğimiz sarı nokta (maküla) bulunmaktadır. Maküla merkezi görmemizi sağlar. Maküla (sarı nokta) retinada çok küçük bir alanı(5mm) kaplamaktadır. Maküla dışındaki alanlara ise çevresel görme denmektedir. Göz Özellikle gece görüşü sağlamak için çevresel hücrelerden (maküla dışı) faydalanmaktadır. Örnek vermek gerekirse tavuk karası hastalığı (retinitis pigmentoza) çevresel hücreleri  etkileyen bir hastalıktır ve bu hastalar gece görüşlerinin olmadığından şikayet ederler. Yine bir diğer sık görülen hastalık olan sarı nokta hastalığında (senil maküla dejeneresansı) ise merkezi hücreleri (maküla) ni harap etmektedir . Bu hastalar da ortayı( merkezi görme) göremediklerini sadece çevreden görebildiklerini ifade ederler.

Retinanın başlıca hastalıkları

  • Diyabetik retinopati 
  • Hipertansif retinopati 
  • SMD(senil maküla dejenerasansı)
  • Retinitis pigmentoza
  • Retina dekolmanı
  • Retinal yırtıklar 
  • Fort miyopi
  • Retinal-koroidal tümörler 
  • Retinal arter-ven tıkanıklıkları
  • Doğuştan(genetik) retinal hastalıklar 
  • Gelişim anomalilerine bağlı retina hastalıkları
  • Enfeksiyonlara bağlı retinit 

Retina hastalarında ne gibi şikayetler olmaktadır?

Retina hastalıkları kişide genellikle görme ile ilgili şikayetlere sebep olmaktadır. Örneğin bulanık görme, düz çizgileri – merdivenleri kırık görme, dalgalı görme, görüntünün içinde uçuşan cisimlerin olması, şimşek çakmaları gibi ışık çakmaları, görüntünün içinde siyah bulut olması, cisimlerin yarıdan aşağısı- yukarısını görememek gece görüşün olmaması ya da çok düşük olması, etrafı görüp insanların yüzünü görememek gibi şikayetler olur.

Böyle durumlarda vakit kaybetmeden erken dönemde retina hastalıkları ile ilgili bilgi beceri ve deneyimi olan hekimlerle irtibata geçip göz muayenesi olmak. Gözün tüm hastalıklarında olduğu gibi retina hastalıklarında da erken teşhis çok önemlidir. Bu konuya bir örnek vermek gerekirse ; kişide uçuşan cisimcikler ile birlikte ışık çakmaları olduğunda zaman kaybetmeden bize geldiğinde muayenede erken dönem retinal yırtıkları tespit edip basit argon lazer dediğimiz yöntemle tedavi ederek dekolmana ilerlemesini engelleyebiliriz. Düşük maliyetle ve çok başarılı bir tedavi ile gözü büyük tehlikelerden( dekolman- körlük) korumuş oluruz.

Kliniğimizde Op.Dr.Musa Karataşgüler retina ile ilgili detaylı muayeneyi ve tedaviyi başarılı bir şekilde yapmaktadır. Retinanın hem muayenesi hemde tedavisi ciddi deneyim gerektirmektedir. 

Diyabetik Retinopati

Şeker hastalığı(diyabet) olan kişilerde vücudun bir çok yerinde hastalık kendini gösterebilmektedir. Şeker hastalığı nerdeyse vücudun tüm organlarını (göz-böbrek-kalp-beyin) etkileyebilen bir hastalıktır. Gözde vücudumuzun en önemli organlarındandır. Geç kalınmış diyabetik retinopatiler kesinlikle körlükle sonuçlanmaktadır. 

Diyabet teşhisi alan biri hiç bir şikayeti yoksa dahi 6-12 ayda bir göz doktoruna görünmelidir. Gözün durumuna göre diğer takip süreleri göz doktoru belirlemektedir. Günümüzde şeker hastalarının göz ile ilgili tüm sıkıntıları başarılı bir şekilde kliniğimizde tedavi edilmektedir.

Op. Dr. Musa Karataşgüler tarafından medikal tedavi( argon lazer+intravitreal enjeksiyon) ve cerrahi tedavi( vitreoretinal cerrahi) başarılı bir şekilde yapılmaktadır. Diyabetik hastalarda kataraktın hem sıklığı artmakta hem de daha erken yaşlarda görülmektedir. Diyabetik hastalarda Katarakt ameliyatı gerçekten deneyim istemektedir. Yine Kayseri’de Op. Dr. Musa Karataşgüler şeker hastalarında katarakt ameliyatını da çok başarılı bir şekilde yapmaktadır.

Hipertansif Retinopati

Kol tansiyonun yüksek olma durumu(12/8 in üzeri) na denir. Hipertansiyon hastalarında gözde de bulgular olabilmektedir. Genellikle retina tabakasında damarlarda çatlama olabilmektedir. Müdahale edilmediğinde görmeyi ciddi bir şekilde düşürmektedir. Hipertansiyonun tedavisi de çok önemlidir. Bazen hastanın tansiyonunun olup olmadığını bilmemektedir. İlk görmede bulanıklık şikayeti ile göz doktoruna başvurduklarında burda hipertansiyon teşhisi konabilmektedir. 

Senil Maküla Dejeneresansı (SMD-Sarı Nokta Hastalığı)

 Görülme sıklığı %8 civarındadır. Genellikle 65 yaşından sonra görülmektedir. Genetik yatkınlığı bulunmaktadır. Dış ortam da etkilemektedir (örn: güneşin zararlı ışınları) gözün görme noktasını (maküla) tutan bir hastalıktır. Merkezi görmeyi düşürmektedir hastalar ortadan göremeyip etraftan (çevresel görme) görebilmektedir. SMD hastalığının iki tipi bulunmaktadır. Kuru tip SMD ve yaş tip SMD 

Kuru tip SMD

Daha sık görülmektedir, çok yavaş ilerlemektedir genellikle görmeyi orta düzeyde(%30-50) düşürmektedir. Tedavisi pek mümkün değildir. Vitamin hapları ve Akdeniz tipi beslenme önerilmektedir. 

Yaş tip SMD

Daha nadir görülür, daha agressif seyreder görmeyi ciddi seviyede (metreden parmak sayma -mps) düşürebilmektedir. Tedavide Anti VEGF ilaçlar göz içine enjekte edilmektedir. Sarı nokta hastalığının tedavisini Op. Dr. Musa Karataşgüler dünyada kabul görmüş tedavi protokollerini başarılı bir şekilde uygulamaktadır. 

 Retinitis Pigmentoza (tavuk karası hastalığı) 

Otozomal dominant geçişlidir genellikle 20 li yaşlarda belirti verir. Hastalar gece görüşlerinin çok düşük olduğundan şikayetçi olurlar. İlerleyen yıllarda merkezi görme de düşmektedir. Günümüzde tedavisi mümkün olmayan bir hastalıktır. Kök hücre çalışmaları sürmektedir.

Retina Dekolmanı

Retinanın yapışık olduğu koroid dokusundan ayrılarak öne doğru gelmesi ve kişinin görme yetisini kaybetme durumudur. Gözün boşluğu vitre dediğimiz jelatin kıvamında bir sıvı ile doludur. Gözün tonusunun oluşumuna da katkı sağlar.

Retinada herhangi bir sebepten dolayı yırtık oluştuğunda (travma,yüksek miyop, ağır iş yapma durumu, şiddetli öksürük, diyabet) bu yırtıktan vitre dokusu içeri dolarak retinayı koroidden ayırmaktadır. Böylece ilk başlarda uçuşan çisimcikler ve şimşek çakmaları gibi şikayeti olan kişi(retinal yırtık) eğer göz doktoruna başvurursa basit bir argon lazerle göz dekolmandan korunmuş olur. Geç kalınmış vakalarda ise kişide cisimleri yarım görme yada görüntünün içinde siyah bulut gibi görüntü olması yada görmenin tamamen kaybolması gibi şikayetler olmaktadır. Bu şikayetler genellikle dekolman belirtisi oluyor.

Dekolmanın tedavisi ise dekolman ameliyatıdır. Op. Dr. Musa Karataşgüler retinal yırtıklara lazeri ve dekolmanlı gözlere dekolman ameliyatını başarılı bir şekilde yapmaktadır. Dekolman ameliyatları genellikle lokal anestezi altında yarım saat- bir saat sürmektedir. Ameliyattan sonra göze silikon yada gaz konarak retinanın yatışması sağlanmış olur. Dekolman Cerrahisi ciddi tecrübe isteyen bir müdahaledir.

Retinal Yırtık

Retinal yırtık kişide uçuşan cisimcikler ve ışık çakmaları şeklinde şikayetlere sebep olur. Genellikle  retinanın periferinde lokalize yuvarlak yada at nalı şeklinde yırtık oluşmaktadır. Dikkatli yapılan retina muayenesinde tespit edilebilir. topikal anestezi(damla ile uyuşturmak) altında 5-10 dk lık yapılan argon lazer tedavisi ile onarılarak dekolmanın önüne geçilmiş olunur.

Retinal Arter Tıkanıklığı

Genellikle vücudun ürettiği pıhtı sonucu retinadaki temiz kanı taşıyan damarın(arter) tıkanması durumu. Ani görme kaybı ile sonuçlanmaktadır genellikle tek taraflıdır. Tedavide ilk 4-6 saat hiperbarik oksijen tedavisi uygulanmaktadır.

Retinal Ven Tıkanıklığı

Retinanın kirli kanı taşıyan damarın(ven) hipertansiyon diyabet gibi sistemik hastalıklardan kaynaklı tıkanması ve çatlayarak retinanın içine kanama olması durumudur. Kısmi tıkanıklıklarda hastalarda ilk başlarda pek şikayete sebep olmaktadır. 1-2 ay sonrasında maküler ödem dediğimiz görme noktasına su birikimine sebep olmaktadır. Bu da görmede azalma ve çarpık görmeye sebep olmaktadır. Tedavide intraviteal anti VEGF enjeksiyonu+argon lazer uygulanmaktadır. Op. Dr. Musa Karataşgüler   Retinal damar tıkanıklıklarını başarılı bir şekilde tedavi etmektedir.

Retina

– Hemen Arayın!

Menü